Create Your First Project
Start adding your projects to your portfolio. Click on "Manage Projects" to get started
VOUNOUS 1
Project type
VOUNOUS SYMPOSIUMS
1-16 SEPTEMBER 2017
2017
Location
CYPRUS-Girne/Kyrenia
Welcome to Raufersenal, a Researcher dedicated to preserving, promoting, and celebrating the cultural heritage of Cyprus through our recent project focused on important events aimed at the conservation, promotion, and sustainability of the Cyprus Cultural Heritage. Dive into our informative resources for archaeology and ceramics enthusiasts and enhance your knowledge exchange.
Kıbrıs'ın kültürel mirasını korumaya, tanıtmaya ve kutlamaya adanmış bir Araştırmacı olan Raufersenal'a hoş geldiniz. Son projemiz Kıbrıs Kültürel Mirası'nın korunması, tanıtılması ve sürdürülebilirliğini amaçlayan önemli etkinliklere odaklanmıştır. Arkeoloji ve seramik meraklıları için bilgilendirici kaynaklarımıza dalın ve bilgi alışverişinizi artırın.




































































































Çıktık yola, bir bilinmeyene
Kadınlarımız, çocuklarımız ve hayvanlarımızla
Tanrıçamızla ve inançlarımızla.
Bir daha dönmemek üzere terk ettiğimiz topraklarda
Açlık vardı, ölüm vardı halkımızı kasıp kavuran.
Cehennemden kaçarken apar topar ne varsa aldık dağarcığımıza.
Ya yok olacaktık sonsuz mavilikte,
Ya da kök salacaktık yeniden bu topraklarda.
Çıktık kumsala gemilermizle,
Sapsarı kumlar ışıl ışıldı sabahın serininde.
Zor bir yolculuktu aç ve susuz günlerce süren.
Pınardan kana kana su içtik denize akan.
Zeytin, sedir, şinya ağaçlarının gölgesinde.
Ve kaldırdık başımızı, baktık yemyeşil dağlara.
Geyiklerin, tavşanların, yaban domuzlarının, kazların ve kuşların danslarını izledik usulca, ürkütmeden.
Ve bir cennete gelmiştik aslında cehennemden,
Yeni yurdumuza, kök salacağımız ve binlerce yıl barış ve huzur içinde yaşamak umuduyla topraklarımıza.
Yürüdük akarsunun kıyısından dağlara, suyun kaynağına.
Su varsa Bereket vardır. Bereket varsa hayat vardır.
Hayat varsa mutluluk ve huzur da vardır.
Çıktık bir tepenin üzerine ve baktık ufka.
Güneş hiç bu kadar güzel batmazdı eski yurdumuzda ve doğmazdı.
Dağdan esen serin ve temiz havayı çektik içimize, iliklerimize. Ve huzuru bulduk.
Yanımızda bakır ve taş baltalarımız vardı ve yaylarımız.
Sanmayın ki bir savaşa gelmiştik.
Savaşlardan kaçmıştık barışın kalbine.
Avcılık, hayvancılık, tarım, madencilik ve seramik bizim işimizdi.
Getirdik bunları da birlikte bu güzel yerlere.
Kısacık ömrümüze sığdıracaktık ürettiklerimizi,
Barış ve huzur içinde.
Baktık dağa yeniden,
Ve yıldızlar kayıyordu iki dağın kavuştuğu yerde.
Orda tanrıçanın izini gördük ve bereketin.
Yaktık ateşimizi, oturduk etrafına..
Zamansız bir zamanda yola çıkmıştı atalarımız,
Ta Nil vadisinden Sina’ya, Filistin’e Kenan’a… Bizim yolculuğumuz gibi.
Yolculuğumuz öyle bir yolculuktu ki;
Bir yanımızı Anadolu’da, bir yanımızı denizde,
Bir yanımızı da bu kutsal tepede bıraktık.
Ve yok oluşlarla yeniden doğduk bu tepede.
Anlattım tekrar tekrar hikayemizi unutmasın çocuklarımız diye,
Ve onlar da anlatsınlar çocuklarına ateşin etrafında.
Ve mühürledim kıpkızıl bir ayın şahitliğinde.
Yaktık ateşi, kattık suyu toprağa, çamuru ateşe,
Bıraktık mirasımızı size.
Bu mirasta, gündüzümüzü, gecemizi, yazımızı kışımızı,
Ekmeğimizi aşımızı, düşlerimizi, inançlarımızı ve dualarımızı bulacaksınız.
Hiç savaş aleti bulmadınız değil mi?
Hayret etmeyin, bizler barışın ve huzurun çocuklarıydık bu ışık ülkesinde.
Bekledik, çağırdık ve bildik sonunda aymı gökyüzü ve yıldızların altında,
Yaktığınız ateşle yeniden doğacağımızı.
Hoş geldiniz.
Güneşin en güzel doğduğu ve battığı, ayın geceyi gündüz yaptığı Vunoya hoş geldiniz.
(Rauf Ersenal, September 2023)